"Varoluşumuzdaki temel: yalnızlığımızdaki çabadır."
Yaşamlar arasına bir köprü kurduk ve adına "insanlığımız" dedik. Kurdeleyi acı kesti; yalnızlık tokalaşıp tebrik etti.
.
Adına "beden" dediğimiz duvardan bir hapishane kuruyoruz vücudumuzun içine. Yalnız kalabilme özgürlüğüne sahip olmak ve bu duvar hapishanesinde özgürlüğün iplerini elimize alıp kendi kendimize varoluşu doğurmak istiyoruz. Hayata her gün bunun için tutunmaya çalışıyoruz. Varoluşu doğurmak…
Tüm bedel ve sorumlulukları kabullenmeye çalışıyor ve ölüme; yalnızlık yardımıyla adım atıyoruz.
Toplumun içinde bir “ben” hapishanesi kurmamız da bu ölümün provası.
Yalnızlığımızla bunun bedelini ödüyor;
doğum-ölüm yolculuğunun tüm getiri ve götürülerini kabulleniyoruz. Ve doğum manifestosuna başkaldırıyoruz..
Her gece ölümü bekleyerek uyuyoruz kabuklarımıza çekilerek. Ölmeliyiz ve ölerek var’ olmalıyız. Yaşayarak beceremedik; yalnızlık içinde var olmayı yürütemedik. Bize bu toplumda yer yok.
Safları sıkılaştırın. Çekilin yalnızlığınıza!
Seçim gibi görünen yalnızlıklardan tek başına olabileceğimiz günlere.
YanıtlaSil