-Defterler



01.02.-
Benden en iyi ben' olurdu.

16.03.-
Yalan yok bu son günlerde yine çok depresifim. Özellikle kitap okumaya geri dönmem buna sebep oldu. Kesin öyle olmalı. Ancak bugünle beraber bir şeyler kafamda berraklaşmaya başladı. Hissediyorum...

27.04.-
   Yaklaşık olarak * aydır kendimi hırpalayarak geçen zamanın sonuna geldim. Sondu işte. Yaşamın mı, kabusların mı uykusuzluğun mu?
Söyleyemem. Hatırla. Hatırladığını biliyorum.
Panik ataklar yoğun.
Fazlasıyla yoğun ve sık. Uyku az.

28.04.-
     Kalktığımda diğer sabahlara göre daha canlı ve iyi hissediyordum. Sanırım bir şey' hissedebildiğim için iyi hissediyordum. Bilmiyorum. Bilmemek de bunu hissetmek mi yoksa? Bilmemek de yaptığım en iyi iş sanırım.. O da ayrı bir konu.
Üzerimdeki yükün, soruların hatta sorunların kalmaması beni mutlu etti. Ettiğini umuyorum.
Uzun zaman sonra ilk kez elime kitap aldım. 50 sayfa okuyabildim ya da okuyamadım. Güneş batmak üzere. Kahve soğudu bardakta.

09.07.-
 Asıl yıkıntı bu oldu. İyi bir şey beklesem yalan olurdu çünkü zaten bütün bunlar kendime hiç güvenim olmadığı için başıma gelmişti. Bekliyordum ama aslında davetsiz bir haberdi.

12.07.-
...Kendisinin yüzüne de söylerim hayattaki işlerinin bu kadar kolay gitmesi sürekli kendisine güvenip inanması sayesinde. Ben onunla kendimi kıyaslayınca kendime hiç inanıp güvenmediğimi fark ettim. Ötekiydim. Kendi kendimi öteki yapmıştım. Öteki beni ben yapar mıydı?

13.07.-
 O akşam tekrar sigaraya başladım. Bırakmak istiyorum.

19.11.-
Doktor benimle hiç ilgilenmedi ama bitenleri yazdı. Sanırım hemen iyi geldi.

23.11.-
Kendi gücümü tanımam için yaşadığım zorlukları affediyorum ve gereken dersleri alıyorum. Kısaca kendime her şeyin yolunda olduğunu, ufak pürüzleri de halledeceğimi söylüyorum. Bu kadardı.
Gülme, reklamlarda bunları söylediler ciddi ciddi.

24.01.-
Hava serin. Şüpheli. Benim cidden bir kahve içmeye ihtiyacım var.

16.01.-
İşte yine ben.. Geldim yine kapına  diyebiliriz... Biraz içimi dökmem gerekiyor sanırım. Yine kafam fena benim. Duman. Artık okuyabiliyorum yavaş yavaş. Özellikle K.B’u okuduğumdan beri düşüncelerim karman çorman. Kafamı toplamakta çok zorlanıyorum. İşlerin ciddiye bindiğini ve zamanın azaldığını fark edince panik duygusu yine çoğalıyor.  Panik. Kaygı.

18.01.-

Sinemaya gittim bugün, unutmadan. Bizimkiler filmi beğenmemiş ve dalga geçmişler olsalar da ben hayatın bana gösterdikleri için minnettarım. Çünkü biliyorum ki onlar benim gitmem gereken yolların yol tabelalarıydı. Mesaj alındı kaptan. Krizleri ve panik atakları sorarsan.. Sorar mısın? Merak etme hala aynı durumda. Çok hem de ço∞kk. Gitmem lazım, kahve suyu kaynıyor. Fatura çok geliyor unutunca prizde.

19.01.-

 ...Yine gelmiş benim melankoli saati. Bekletirsem kızar. Özel buluşmalar bekletilmez. Hele şimdi hiç bekletilmez.

Yorumlar

  1. Bir kaç dakikalık keyifli yazı için teşekkürler. Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Ormanın içinde, bataklıkta bir çiçek. Lotus Çiçeği.”

“Bomboştu gözlerin. Kendimi göremedim.”

O Mutlu An.